Enerji ve besin ögelerinin vücudun ihtiyaç duyduğu ölçüde alınamaması, vücut dokularının yapılamaması ve yaşamsal faaliyetlerin uygun olarak sürdürülememesi durumuna “YETERSİZ BESLENME” denir. İnsan yeterince yemesine karşın, uygun besin seçimi yapılamadığında ve/veya yanlış pişirme yöntemi uygulandığında ise besin ögelerinin bazılarını vücuduna alamayabilir. Besin ögeleri yetersiz alındığında, vücut çalışmasındaki işlevi yerine getirilmediğinden yine sağlık bozulabilir. Bu duruma ise “DENGESİZ BESLENME” denir.
Vitamin ve mineral yetersizlikleri dünyada, gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu kadar, gelişmiş ülkelerde de yaygın olarak görülmektedir. Ülkemizde de vitamin ve mineral yetersizlikleri önemli halk sağlığı sorunlarındandır. Vitamin ve mineral etersizlikleri insan sağlığını, ülkenin ekonomik gelişimini etkilemekte, önemli sağlık sorunlarına yol açmakta, insan gücü ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Vitamin ve mineral yetersizliklerine, tüm yaş gruplarında rastlanabilir. Ancak küçük çocuklar ve doğurganlık çağındaki kadınlar vitamin mineral yetersizliklerinin görülmesi açısından daha fazla risk taşımaktadırlar. Vitamin ve mineraller doğrudan enerji sağlamayan ancak organizmanın enerji üreten yaşamsal reaksiyonlarına katkıda bulunan dolayısıyla metabolik işlevlerin sürdürülmesi, büyüme ve genel sağlık için elzem olan organik yapıda mikrobesin öğeleridir. Ayrıca bazıları (A, E, C vitaminleri) antioksidan özelliklerinden dolayı doku ve organları oksidatif strese karşı korurlar.
Dolayısıyla birçok dejeneratif hastalıktan korunmada ve tedavi aşamasında koruyucu rolleri vardır. Vitaminlerden herhangi biri yeterli miktarda vücuda alınmadığında katıldığı biyokimyasal ve fizyolojik tüm süreçlerde ve etkileşim içinde olduğu diğer mikro ve makro besin öğelerinin işlevlerinde bozukluk, yetersizlik ya da eksiklik ve buna bağlı klinik patolojiler oluşur. Tıbbi endikasyon olarak vitamin ve mineral desteği alması gerekenler; yaşlılar, emilim ile ilgili sağlık problemi olanlar, gebe kadınlar, emziren anneler, sigara ve/ veya alkol kullananlar, ilaç alışkanlığı olanlar, bağırsak ameliyatı geçirenler, kronik hastalığı olanlar, bazı besinlere karşı
alerjsi olanlar, vejeteryanlar, sıkı diyet yapanlar ve doğuştan metabolik hastalığı olanlardır.
Bunun dışında vitamin mineral yetersizlikleri özellikle;
• Okul öncesi çocuklar,
• İlkokul çağındaki çocuklar ve gençler,
• Doğurganlık çağındaki kadınlar ve
• Yaşlılar başta olmak üzere toplumun çoğunluğunda görülebilmektedir.
Bebek ve okul öncesi çağdaki çocuklarda vitamin ve mineral yetersizliklerinin nedenleri:
• Gebelik öncesinde ve gebelik döneminde annenin vitamin ve mineral alımının yetersiz olması,
• Gebe kadının depolarının yetersiz olması,
• İlk altı aylık dönemde bebeklerin tek başına anne sütü ile beslenmemesi,
• Zamanında ve uygun tamamlayıcı besinlere altıncı aydan sonra başlanmaması,
• Emzirmenin iki yaşına kadar uygun tamamlayıcı besinlerle sürdürülmemesi,
• Tamamlayıcı besinlerin kalite ve miktarının yetersiz olması,
• Hazırlanan besinlerin hazırlanmasında, pişirilmesinde ve saklanmasında ilkelere uyulmamasıdır.
Bir yorum bırak
E-mail adresin sadece sana görünecek. Tüm alanlar gereklidir.